Sütyen ile İlgili Sık Yapılan Hatalar
Yapılan piyasa araştırmaları göstermiştir ki kadınların neredeyse üçte biri yanlış sütyen kullanmaktadır. Bu da elbette çeşitli rahatsızlıklara sebep olur. Öncelikle bilinmesi gereken şey, farklı üreticilerin aynı bedendeki ürünlerinin de birbirinden farklı olduğudur.
Bu yüzden, buradaki açıklamalar her ne kadar işin mantığını yansıtsa da altın bir anahtar değildir ve sütyen alınırken geçerli olan en önemli püf noktasının “denemek” olduğu gerçeğini değiştirmezler.
Bu sayfada sütyen ölçüsünün alınması, daha doğrusu, memelerinizin, vücudunuza oranlı olan ölçüsünün alınmasını anlatmaya çalışacağım. Bunun için elbette kumaş bir mezuraya ihtiyacınız olacak. Mezurayı doğru şekilde tuttuğunuz sürece sorun yaşamazsınız. Ama mezurayı resimde gördüğünüz gibi tutacak olursanız hata payınızın çok yüksek olacağını peşinen söyleyebilirim 🙂
Pazarlarda satılan takke, pardon sütyenler, doğrudan meme başı hizasından ölçülen göğüs çevresine göre sunulur. Yani pazarcının sattığı “90 beden” bir sütyen, meme başı hizasından göğüs çevresi 90 cm olan “bir” kadına uyabilir ancak meme başı hizasında göğüs çevresi 90 cm olan “her” kadına uymaz! Bunun sebebi yazının devamında anlaşılacaktır.
Sütyen bedeni belirlerken alınması gereken iki ölçü vardır. İlki göğüs kafesi çevresidir ve memelerin altları (meme altı katlantısı) hizasından ölçülür. İkincisi, meme başları hizasından ölçülen göğüs çevresidir. İlk ölçümde bulunan sayı, aynı zamanda sütyen bedeninin rakamsal kısmına karşılık gelir, yani “80 C” tabirindeki “80” işte bu ölçüdür. Göğüs çevresinin ise tek başına değeri yoktur. Ama göğüs çevresinden göğüs kafesi çevresini çıkarırsak, kalan sayı bize “kap” büyüklüğünü verecektir. Şöyle ki; bu amaçla hazırlanmış olan bir liste vardır ve o kalan sayıya karşılık gelen harf, “kap” büyüklüğüdür. Ölçüm yaparken dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta, ölçü bandının (masura) deriye tam oturması gerektiğidir. Göğüs çevresi ölçülürken, masura meme başlarını bastırmalı veya ezmelidir. Çünkü aşağıdaki listeden de görüldüğü gibi, 1 cm fark ile kap büyüklüğü değişebilmektedir.
Şekil 2’de işte bu listeyi görüyorsunuz. Terziler oturmuşlar, sütyen üretirken işlerini biraz kolaylaştırsın diye ortlama insanlara uygun bir liste yapmışlar. Bu listede kırmızı rakamlar, cm olarak göğüs çevresi ile göğüs kafesi çevresi arasındaki farkı gösterir. Örnek olarak, göğüs kafesi çevresi 78 cm ve göğüs çevresi 97 cm ise, aradaki fark; 97-78=19 olduğundan “kap” büyüklüğü, 19’a karşılık gelen D’dir. Sonuç olarak da sütyen bedeni (piyasada 78 D şeklinde bir ürün olmadığından) 75 D’dir.
Bu örnekte verilen ölçülere sahip olan bir kadın, 75 D yerine 80 D büyüklüğünde bir sütyen aldığı taktirde, ki genellikle böyle yapılmaktadır, omuz ağrılarına davetiye çıkarmış olacaktır. Çünkü sütyenlerin yapıldığı kumaşların esneme payı genellikle vardır. Bir sütyen, memeleri taşırken bunların ağırlığını omuzlara değil, göğüs kafesine iletmelidir. Bu sebeple de sütyen bağlandığında göğüs kafesine sıkı bir şekilde oturmalıdır. 75 D olan bir kadın 80 D sütyen aldığında, hem sütyen zaten göğüs kafesini sıkı şekilde saramayacaktır, hem de kumaş esneyeceğinden memelerin ağırlığını tutamayacak, kopçalar aracılığı ile tüm yük omuzlara binecektir. Oysa 75 D kullanırsa, esneme payı, sütyen bağlandığında alınmış olacak, memeler göğüs kafesi üzerinde sabitlenmiş bir şekilde taşınacak, kopçalar da şeklen memeleri destekleyecektir.
Alınacak olan sütyenin göğüs kafesi ölçüsü (yani sütyen bedeninin rakam olan kısmı), ölçülen göğüs kafesi çevresini aşağı doğru yuvarlayarak bulunur. Örneğin, göğüskafesi çevresi 79, 78, 77 ve 76 olan kadınların hepsi de 75 rakamı ile başlayan bedende bir sütyen almalıdırlar. Hatta bazı giyim danışmanları, ölçüsü tam olan kadınlara bir küçük ölçüde sütyen tavsiye etmektedir; ölçüsü 75 olan bayana 70’lik veya 85 olana 80’lik sütyen gibi.
Ama elbette alternatifler de yok değil. Bir kadın 87 C iken, 85 C sütyen aldığında “herhangi bir sebepten dolayı” memnun değilse, aynı modelin 80 D olanını ve 90 B olanın deneyebilir. Belki bunlardan biri şaşırtıcı şekilde daha uygun olacaktır. Yani Beden denerken, rakamda bir basamak küçük fakat harfte bir büyük olanına ve rakamda bir basamak büyük fakat harfte bir küçük olanına da bakabilirsiniz.
Şekil 3’teki grafikte, meme başları hizasından ölçülen göğüs çevreleri birbirine eşit (100 cm) fakat göğüs kafesi çevreleri farklı olan iki hasta örneği verilmiştir. Soldaki hastanın göğüs kafesi çevresi 85 cm’dir. Sağdaki hasta daha zayıf bir hastadır ve göğüs kafesi çevresi 75 cm’dir. Soldaki hasta 85 B ölçüsünde olup sütyen alışverişinde hiç sıkıntı yaşamazken, sağdaki hasta 75 G ölçülü olup neredeyse teorik durumdadır. Pazardan alınacak “100 beden” bir sütyenin, ikisine de mükemmel oturması mümkün değildir; soldaki hastanın şansı daha yüksek olmakla beraber o sütyen vücudunu sarsa da memelerine göre büyük olabilir, bol kalabilir. Aynı sütyeni sağdaki hasta taksa memelerine çok küçük gelip memeleri sütyenin kaplarından taşacaktır (ki zaten takamaz o sütyeni).
Şekil 4’teki grafikte ise memelerin altından ölçülmüş olan göğüs kafesi çevreleri aynı fakat memeleri farklı büyüklükte olan iki hastanın örneği verilmiştir. Bu iki hastanın memeleri farklı büyüklüktedir. Yani cup ölçüleri farklıdır. Bundan dolayı da meme başı hizasından ölçülen göğüs çevreleri de farklıdır. Soldaki hasta 85 B sütyen kullanırken sağdaki ise 85 AAA ölçüsünde olduğundan sütyen bulamayıp dolgulu bir sütyen kullanacaktır.
Yapılabilecek en büyük yanlış ise, denemeden sütyen almaktır. Neredeyse hiçbir firmanın ölçüleri birbirini tutmamaktadır. Bu yüzden ölçülerinize veya kullandığınız bir markanın ölçülerine (aynı markadan alışveriş yapacak olsanız bile) güvenmeyin ve mutlaka deneyerek sütyen alın. Alacağınız sütyen öncelikle göğüs kafesinize tam anlamıyla oturmalı ve sıkı bir şekilde sarmalıdır. Bu, kullanılmış olan kumaşın esneme özelliğine göre değişecektir.
Bundan emin olduktan sonra, o sütyenin memelere olan uyumunu kontrol edebilirsiniz. Bunun için memelerinizi, hesaplarınıza göre kapı uygun olan sütyenin içine -gerekiyorsa öne eğilmek suretiyle sarkıtarak- yerleştirin ve arkasını sonra bağlayın. Özellikle nispeten büyük iseler, ayakta dik dururken sütyenin kopçalarını önde bağlayıp sütyeni çevirmek veya arkada bağlayıp memeleri bir şekilde tıkıştırarak ve sütyenin kumaşını çekiştirerek yerleştirdiğinizde aynı sonucu alamayabilirsiniz.
Meme büyütme girişimlerinden sonra sütyen kullanmayı ben kesinlikle tavsiye ediyorum. Bu konuda elbette (her konuda olduğu gibi) zıt görüşler de var. Her görüşün de kendine ait bir mantığı var. Her şeye rağmen karar size ait. Her şey bir yana, gerçek şu ki, ne takılan silikon, ne de kullandığınız sütyen sizi zamanın etkilerine karşı elbette korumayacaktır. Ama özellikle sütyen kullanılmaması durumunda sarkmanın daha rahatsız edebileceğini göz ardı etmeyiniz.
Sütyen satın alırken seçiminizi bilerek yapmanız için verdiğim bu bilgiler umarım faydalı olur.