Memeyi Silikon İmplant (Protez) ile Büyütmek

Günümüzde memeyi büyütmenin en mantıklı iki yolu dolgu veya silikon ile büyütmedir. Ancak bu ikisini yapacağımız noktada kullanacağımız malzemenin “en iyisi” veya “en iyilerinden biri” olması gerekir. Gerek silikon gerekse dolgu için belirli kriterlerimiz var. Bunlardan dolgu; yapay bir dolgu da olabilir, hastanın kendi vücudundan alınan yağ dokusu da olabilir. Hangi yöntemin sizin için uygun olduğuna karar vermek için bilgi sahibi olmanız çok önemli olduğu için ilgili sayfaları da okumanızı tavsiye ederim.

Bu sayfada konumuz olan silikon ise enjekte edilmeyen, bir kesi ile yerleştirilen, “solid” yapıdaki, yani “yekpare”, “bütün”, “sağlam”, “üç boyutlu”, “birbirine bağlı” yapıdaki “şey”dir. Ve alanında henüz bir rakibi yoktur. Ama silikonun da bazı çeşitleri vardır. Bu konuda daha ayrıntılı bilgi için “Silikon hakkında bilmeniz gerekenler” sayfasına bakmanızı tavsiye ederim. Evet maalesef konu çok geniş…

Memeyi silikon ile büyütme düşüncesi, genelde kadınlara çok korkulu bir his veriyor. Silikon ameliyatından çok çekiniliyor. Bu korkunun bir sebebi ameliyatın kendisi aslında. Hastaneye girmek, narkoz (yani genel anestezi) almak, narkozdan uyanma aşaması, gece hastanede yatış stresi vs vs. Elbette kimse hastanede yatmak için can atmıyordur. Ama genel anestezinin, konforu oldukça yüksek bir yöntem olduğunu bilmelisiniz. Hem hasta için hem de cerrah için önemli olan bu konfor, sonucun da daha iyi olmasını sağlayacaktır. Neden silikon ameliyatında genel anesteziyi tercih etmek gerektiğini “Anestezi yöntemlerinden hangisini tercih etmeli?” sayfasından okuyabilirsiniz.

Diğer bir korku sebebi ise “ağrı”dır. Ağrı ise, hastanın ağrı eşiği ile ilgili olduğu kadar, ameliyatta uygulanan yöntemle de çok yakından ilgilidir. “Ameliyat yöntemleri hakkında kısa bilgiler” sayfasında biraz ayrıntısına girdiğim farklı ameliyat yöntemlerinden birisi uygulandığında, ameliyat akşamı evine gidip ertesi sabah Boğaz Turu’na çıkan, ameliyat akşamı evine gidip misafirine çay servisi yapan, 2 gün sonra geldiği ülkeye uçan, 4 gün sonra uçuşa çıkıp hosteslik yapan hastalar var. Bunlar çok uç örnekler olabilir ancak söz konusu yöntem uygulandığında hastalar (elbette beklenmedik bir komplikasyon yoksa) ertesi gün taburcu oluyor ve bunların arasında alışverişe çıkanlar, sinemaya gidenler, yürüyüşe çıkanlar büyük bir oranı oluşturuyor.

Yukarıda okuduklarınız belki size bir roman veya uydurma bir hikaye gibi gelmiş olabilir. Çünkü genelde duyulan şudur; bir kadına silikon takılmıştır ve birkaç hafta, bir ay veya birbuçuk ay yataktan kalkamamıştır. İşte bu durum, diğer yöntemlerden birisi uygulanmışsa elbette çok normaldir.

Peki neden o ağrılı yöntem kullanılmış olabilir? Belki hastanın anatomik yapısı, ancak o yönteme uygundu. Belki hasta özellikle o yöntemi istedi. Belki cerrah diğer yönteme hiç sıcak bakmıyor çünkü bu yönteme alışmış. Belki de maliyeti düşürmek ve daha düşük fiyata ameliyat etmek adına bu yöntem tercih edildi… Sebepler türetilebilir.

Önemli olan bilgi şu; yeni yöntem uygulanırsa hastaların çoğunluğunda SİLİKON AMELİYATI (neredeyse) AĞRISIZ OLUYOR!

Çok hafif, veya hafif ağrı elbette olacak, sonuçta ameliyat geçirildi. Ama hastaların çok büyük bir kısmını asıl rahatsız eden şey, bandajlar oluyor. Yani ameliyatın kendi ağrısı katlanılamayacak, oturup kalkmanızı engelleyecek veya uykularınızı kaçıracak derecede olmuyor.

Zihinlerden silinmesi gereken bilgi ise; silikon ameliyatı olduktan sonraki bir ay boyunca yataktan kalkmanın kesinlikle çok zor olduğu bilgisi! Hangi ameliyat olursa olsun, ameliyat olan kişi bir sorun yaşıyorsa, bunu mutlaka duyarsınız. Ya hastanın kendisinden duyarsınız, ya da ameliyat sonrasında o hastaya yardımcı olan yakınları veya tesadüfen başka birileri fark etmiştir ve onlardan duyarsınız; “ayol bizim filanca ameliyat oldu, iki ay yataktan kalkamadı şekerim”… Ama hiçbir sorunu olmayan hastalar genelde çıkıp “ben silikon taktırdım ve hiçbir sorunum olmadı” deyip kendilerini belli etmezler netekim… 🙂

Lütfen Sorularınızı Bizimle Paylaşın!

Arayın
WhatsApp
Telegram